Özet
2024 yılı, Türkiye kripto varlık hukukunda köklü dönüşümlere sahne olmuştur. Özellikle 7518 sayılı Kanun ile kripto varlık hizmet sağlayıcılarına (KVHS) yönelik ilk kapsamlı düzenlemeler yürürlüğe girmiş; yargı sisteminde bu alana özgü davalarda ciddi artışlar yaşanmıştır. Bu makale, yürürlüğe giren yasal düzenlemeleri ve yargısal istatistikleri değerlendirerek kripto varlık hukukunun Türkiye adalet sistemine etkilerini analiz etmektedir.
Giriş
Kripto varlıklar, yalnızca finansal sistemde değil aynı zamanda hukuk sisteminde de yeni bir alan yaratmıştır. Uzun süre düzenleme dışı kalan bu varlıklar yatırımcı mağduriyetlerinin artmasıyla birlikte 2024 yılında ilk kez kapsamlı bir şekilde yasal çerçeveye alınmıştır. Adalet sisteminde görülen dava artışları bu düzenlemelerin gerekliliğini ortaya koymuştur.
1. Yasal Düzenlemeler ve SPK Rejimi
2 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe giren 7518 sayılı Kanun, Sermaye Piyasası Kanunu’na eklemeler yaparak kripto varlık hizmet sağlayıcılarını (KVHS) düzenleme altına almıştır. Kanunla birlikte:
–KVHS’lerin anonim şirket olması,
–En az 50 milyon TL ödenmiş sermaye bulundurması,
–SPK’dan faaliyet izni alması,
–Müşteri varlıklarının ayrıştırılması,
–Zimmet suçuna karşı ağır cezai hükümler getirilmesi şart koşulmuştur.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2024 yılı sonu itibarıyla yayınladığı verilere göre, 88 kripto varlık hizmet sağlayıcısı faaliyet izni almıştır.
2. Adalet Sistemindeki Yargısal Veriler
2024 yılında, kripto varlıklarla ilgili davalarda belirgin bir artış yaşanmıştır. Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre:
–2023 yılında toplam 738 kripto varlık bağlantılı dava açılmışken,
–2024 yılında bu sayı 1.612’ye yükselmiştir (%118 artış).
–Davaların %63’ü ceza (dolandırıcılık, zimmet), %37’si hukuk (alacak, sözleşme ihlali) davasıdır.
Bu dönemde SPK, lisanssız faaliyet gösteren 43 platform hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve 11 tanesi hakkında kovuşturma başlatılmıştır. Yine 2024’te İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, müşteri varlıklarını zimmete geçiren bir platform yöneticisine 11 yıl 8 ay hapis cezası vermiştir. Bu karar, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nce de onanmıştır.
3. Değerlendirme ve Hukuki Öneriler
Yasal düzenlemeler, kayıt dışılığı önleme ve yatırımcı güvenini tesis etme açısından önemli bir aşamadır. Ancak uygulamada karşılaşılan sorunlar, düzenlemenin yanında uygulama kapasitesinin de geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Özellikle:
—Yargı mensuplarının teknik eğitimi,
—Bilirkişilik sisteminin dijital varlıklara özgü uzmanlarla yapılandırılması,
—Dijital delil yönetiminde standartların oluşturulması,
—Tüketici eğitimi ve farkındalık kampanyaları hayati önemdedir.
Yasal zeminin oluşması tek başına yeterli değildir; bu zeminin etkin işletilmesi, hem adaletin hem de piyasanın güvenliğini sağlayacaktır.
Sonuç:
Türkiye, 2024 yılında kripto varlıklar alanında önemli bir hukuki reform süreci yaşamıştır. Kanunlaştırma süreci adalet sistemine doğrudan yansımış; dava istatistiklerinde önemli artışlar meydana gelmiştir. Kripto varlık hukukunun geleceği yalnızca mevzuatla değil aynı zamanda bu alandaki uzmanlaşmış adalet yapılarıyla mümkün olacaktır. 2025 ve sonrasında bu dönüşümün teknolojik gelişmelere paralel olarak daha da derinleşmesi beklenmektedir.
Siber Güvenlik Uzmanı – Halil AYDEMİR
Kaynakça:
- Resmî Gazete, 7518 Sayılı Kanun, Yayın Tarihi: 2 Temmuz 2024.
- SPK Basın Duyurusu, “Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Yükümlülükleri”, 3 Temmuz 2024.
- SPK 2024 Yılı Faaliyet Raporu, s. 56.
- Adalet Bakanlığı, 2024 Yılı Yargı İstatistikleri Raporu, s. 133.
- MASAK Denetim Verileri, 2024 4. Çeyrek Bülteni.
- Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2024/893 E., 2024/1654 K., Karar Tarihi: 15 Aralık 2024.