Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nda m.157 ve m.158’de düzenlenen malvarlığına karşı işlenen suçlar arasında yer almaktadır. Dolandırıcılık suçu, hileli hareketlerle bir kişiyi aldatıp kendine yahut 3. kişiye menfaat sağlamak olarak tanımlanabilir. Dolandırıcılık suçu sadece kasten işlenebilen bir suç olup, taksirle işlenebilmesi kanunen mümkün değildir.
Dolandırıcılık suçunun meydana gelebilmesi için failin veya başkasının yarar sağlaması şarttır ve yararın sağlandığı anda ise suç tamamlanmış sayılır. Yarar sağlama durumu gerçekleşmeme halinde ise suç teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek, fail ilgili ceza hükmünden değil; TCK m.35 uyarınca ilgili suça teşebbüsten sorumlu tutulacaktır.
Dolandırıcılık suçu, dini inanç ve duygular, mesleki güven, bilişim sistemleri ve kamu kurumları vs. gibi araçlar kullanmak suretiyle işlenmiş olması hâlinde ise nitelikli dolandırıcılık suçu vücut bulacaktır. Haliyle verilecek ceza da basit dolandırıcılık suçuna kıyasla daha ağırlaşmış olacaktır. Basit hali için öngörülen ceza bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası iken; nitelikli halinde ise üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunduğu görülmektedir. Eylemin, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde de verilecek ceza bir kat artırılmaktadır.
Dolandırıcılık suçunun TCK 157. maddede düzenlenen basit hali uzlaştırma kapsamında iken; TCK 158. maddede düzenlenen nitelikli hali uzlaştırma kapsamında değildir. Uzlaştırma kapsamında yer alan suçlar için kovuşturma aşamasına geçilebilmesi için tarafsız bir uzlaştırmacı gözetiminde taraflar uzlaşma görüşmesi yapar. Eğer taraflar arasında bu aşamada uzlaşma sağlanacak olursa, ceza yargılaması aşamasına geçilmeyecektir. Nitelikli dolandırıcılık suçunda ise bu aşama söz konusu olmayıp, kovuşturma aşamasına iddianamenin hazırlanmasıyla birlikte direkt geçilmektedir.
Malvarlığına karşı işlenen suçlarda yer alan ortak hükümlerden birisi de etkin pişmanlık hükümleridir. Etkin pişmanlık hükmü failin işlediği tipe uygun suç fiilinden sonradan pişman olması halinde mağdurun uğradığı zararın giderilmesine bağlı olarak cezasında indirim yapılması durumudur
Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.[61]
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Kripto para dolandırıcılığı, Türk Ceza Kanunu bağlamında görüldüğü üzere dolandırıcılık suçunun nitelikli halini oluşturmaktadır. TCKm.158/f) Ancak olaydan olaya, yöntemden yönteme farklılık göstermesi sebebiyle suç tipi basit dolandırıcılık veyahut güveni kötüye kullanma olarak değerlendirilmesi neticesinde, işbu suçlardan kamu davaları açıldığı durumlarla da sıkça karşılaşmaktayız. Bu nedenledir ki yasal süreçte muhakkak bir hukuki yardım alınması gerekmektedir. Zira suç tipinin farklı nitelendirilmesi; şikayet süresini, cezayı artırıcı veyahut hafifletici nedenleri ve uzlaştırma kapsamında yer alıp almaması gibi birçok hususu etkilemektedir.
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan bazı suçlar ile ilgili olarak cezai soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için mağdurun şikayeti aranırken; bazı suçlar için ise kimsenin şikayeti aranmaksızın savcılık re ’sen kamu adına harekete geçer. TCK m.157 dolandırıcılık suçu ve TCK 158’de yer alan nitelikli haller, takibi şikayete bağlı olmayan suçlardandır. Bu nedenle bu suçlar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapabilmek için herhangi bir şikayet aranmaz. Ancak dolandırıcılık suçunun daha az ceza gerektiren hal olan TCK m.159’da düzenlenen dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi hali için şikayet aranmaktadır.
Yukarıda da bahsettiğim gibi suç niteliği güveni kötüye kullanma suçu olarak değerlendirildiğinde de cezai soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmaktadır. Takibi şikayete bağlı suçlarda ise 6 aylık şikayet süresi söz konusudur.
Dolandırıcılıkta şikayet söz konusu olmadığı için suçun gerekli birimlere bildirilmesi herhangi bir hak düşürücü süre de söz konusu olamamakla birlikte; dolandırıcılık suçu itibariyle 8 yıllık bir dava zamanaşımı süresi söz konusudur. Yani dolandırıcılık zamanaşımı süresi olan 8 yıl içerisinde yasal sürecin işlemiş olması gerektir. Aksi halde o fiilden ötürü bir daha cezai soruşturma veya kovuşturma yapılamaz.
Kripto para dolandırıcılığı gibi bilişim suçlarında şikayet sürecinin uzaması, yasal süreçten başarılı sonuç eldesini olumsuz yönde etkileyecektir.Şöyle ki Bilişim suçlarında suç niteliğindeki fiillere yönelik delillerin karartılmaya fırsat verilmeksizin bir an evvel toplanması ve belgelendirilmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere suç unsuru, bir dijital bir veri olup; bu verinin kolayca değiştirilip, silinebilmesi ve izinin kaybettirilmesi haliyle bir o kadar mümkündür. Nitekim ani reaksiyon alınması bu nedenle önem arz etmektedir ki yasal süreci mümkün olabildiğince seri bir şekilde gerçekleştirilmesi başarılı sonuç eldesini de beraberinde getirecektir.