Bugün 15.00 sularında Genel Kurul’a sunulan Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, www.kriptohukukcu.com ayrıntılı olarak değerlendirmek isteriz. Kripto Varlık Hukuku, teknolojik gelişmenin gün yüzüne çıkardığı bir olgu olması sebebiyle, teknolojik gelişmelere de en kolay adapte olabilir ve de uygulanabilir bir düzenleme ile karşımıza çıkması gerektiğini her bulunduğumuz ortamda sıkça dillendirmiştik. Bu nedenledir ki öncelikle, etkin tekniğe sahip, daha kapsamlı ve de kendine özgü bir yasal düzenleme beklentisi içerisindeydik. Fakat, yasal düzenlememizin içeriğinde ilk yasal düzenleme olmasına rağmen; temel düzeyde de olsa önemli birçok detayı barındırmış olması ve kripto terminolojisinin hakim bir şekilde kullanılmış olması anlam karmaşasının giderilmesi ve yasal düzenlemenin etkili bilgi transferi noktasında önemini ortaya koymaktadır. Kanunda ilk yasal düzenleme olmasına rağmen; bu alanda çalışan biz hukukçuların tabi ki uyuşmazlıkların çözüme etkin bir şekilde erişmesi noktasında mevcut olmasını temenni ettiğimiz unsurlar mevcuttur. Bunlara biraz değinmek isteriz.
- Kripto varlıkların denetlenebilirliği hususu, kripto varlıkların merkezi bir otoriteye bağlı olmayan ve katılımcılar arasında anlaşmalarla çalışan bir öze ve ruha sahip olması sebebiyle işbu öze ve ruha zarar vermeksizin sağlanabilmesi amacıyla SPK ve TÜBİTAK’tan bağımsız ayrı bir denetleyici ve düzenleyici kuruluş kurulması gerektiği düşüncesindeydik. Zira bahsi geçen iki kurum ile zoraki bir benzerlik kurulmuşsa da kripto varlıklar teknolojik altyapıları ve gerçekleştirilen işlem prensipleri gereği kendine has özellikleri barındırması sebebiyle aslında emsali olmayan özerk bir alanı teşkil etmektedirler. Bu noktada yasal düzenlemenin yorumlanması, uygulanması ve hatta kripto varlıklara yönelik toplumsal önyargının kırılmasına ve hatta kripto varlıkların kabulünün de artmasını kolaylaştıracaktır. Zira yasal düzenlemenin toplumsal olarak kabul görmesi, adaletin sağlaması ve hukuki ihtiyaçların giderilmesi açısından büyük öneme sahiptir.
- Yasal düzenleme içerisinde sanal para birimleri ile geleneksel finansal sistem arasındaki entegrasyonu da içermesi gerektiğini düşünmekteyiz. Zira para politikası hedefimiz yalnızca Türk lirasının değerini geliştirmekten ziyade; Türk lirasıyla birlikte kripto varlıkların da geliştirilmesi olması gerekmektedir. Bu husus finansal sistemin dönüşümüne ve dijitalleşmesine de önemli bir katkı sağlayacak nitelikte olduğunu bildirmek isteriz Gerekirse para piyasalarının bütünlüğünü ve ulusal kontrol edilebilirliğini sağlayabilmek amacıyla milli e-para ve yerli blockzincir yapısı oluşturulabilir. Böylelikle uluslararası piyasalarda, etkinliğimizi ve rekabetimizi daha somut bir şekilde ortaya koymuş oluruz.
- Yasal düzenlemenin sanal para birimlerinde yaşanacak değişimler ile uyumlu ve esnek yapıda olmasını da beklediğimizi bildirmek isteriz. Zira kripto varlık üretimlerinin her an devam etmesinden ötürü kontrolün de genel kapsayıcı, yenilikçi, geliştirilebilir yasal düzenlemeler ile sağlanması gerekmektedir. SPK, kontrol ve düzenleme misyonunu üstlenirken; bir onay merci rolüne bürünmeksizin, bu noktada tam yasaklayıcı veyahut kısıtlayıcı tedbirler hiçbir şekilde getirmemelidir. Yani kurucu tescilden ziyade açıklayıcı tescil misyonu ile hareket etmesi piyasanın gelişiminde de büyük katkılar sunacağını düşünmekteyiz.
- Yasal düzenlemede kripto varlıkların hukuki statüsünü belirsiz kılınmış olup net ve detaylı olarak yer verilmediği görülmektedir. Bu durum ise yatırımcılar ve şirketler için hukuki belirsizliklere yol açabilir nitelik taşıyabilir. Zira net düzenlemelerin olmaması, kurumsal yatırımcıların piyasaya girmesini engelleyebileceğinden ötürü kripto piyasanın genişlemesini veyahut olgunlaşmasını zorlaştırabilir niteliğine her an bürünebilir olduğunu bildirmek isteriz.
- Yasal düzenlemede kripto varlıkların vergilendirilmesi konusundaki düzenlemeler net olmamakla birlikte; adeta bilinçli belirsizlik yaratılmış olduğunu düşünerek yorumlanmaktayız. Bu durum ise vergi kaçakçılığına veyahut yatırımcıların olası vergi beyanlarında çeşitli zorluklar yaşamasına neden olabilir niteliktedir. Haricen kripto varlık piyasasındaki işlemlerin ve bu işlemlerden doğan kazançların Türkiye’de veyahut yurt dışı transferinde vergilendirilmeyeceği hususlarında da ayrıntılı bilgiler ne yazık ki mevcut değildir.
- Yasal düzenleme içerisinde şu aşamada sigorta düzenlemesine yer verilmemesi, ilerleyen zaman diliminde büyük bir eksiklik olarak karşımıza çıkacağını düşünmekteyiz. www.kriptohukukcu.com ekibi olarak tarafımızca işbu eksikliğin varlığını tespit etmiş olup, çözüme erdirebilmek adına yazılımsal proje çalışmalarımız hâlihazırda devam etmektedir.
- Yasal düzenlemede mevduat faizleri konusuna değinilmediği gibi kripto veri madenciliği hususuna ve kripto varlıkların ödeme yöntemi olarak kullanılıp kullanılmayacağına da değinilmediği görülmektedir.
Kripto varlıklar, özgün ve teknik detaylar içermesi sebebiyle; mevcut olan yasal düzenlemelerin tam olarak spesifik gereksinimlere, karmaşıklıklara ve de dinamiklere karşılık vermesi gerekmektedir. Bu nedenledir ki yasal düzenleme içerisinde; detaylı ve hassas tanımlamaların varlığı, terminolojinin doğru kullanımı, düzenlemenin uygulanabilirliği ve işlevselliği, teknolojik gelişmelere veyahut değişikliklere adapte olan ve bu hususu yansıtan güncel bir yaklaşımı içerisinde barındırması, dinamik ve esnek yapıda olması bu noktada ciddi önem teşkil etmektedir. Zira kripto varlıklar gibi hızlı değişen dijital sektörlerde, düzenlemelerin bu tür değişimlere cevap verebilme yeteneği takdir edersiniz ki kritik öneme sahiptir. İlerleyen zamanlarda ise küresel anlamda yasal düzenlemenin alanındaki en iyi uygulama, en yüksek standartları yansıtan ve hukuki ihtiyaçlara karşılık veren bir kanuni metin olacağına dair inancımız her zaman mevcut. Kısacası gün geçtikçe daha da gelişecek olan yasal düzenleme, dijital sektördeki riskleri azaltırken; teknolojik yeniliklerin de önünü asla kapatmamalıdır.
Bu nedenle yasal düzenlemenin işlevselliği ve uygulanabilirliği, belirlenen zaman dilimlerinde raporlaştırılmalı, işbu raporlar ışığında ise mevcut yasal düzenleme revize edilmedir. Bir nevi hazırlanan işbu raporlar, faaliyet ve tetkik raporu niteliğinde olmalıdır. Bu tür eksikliklerin tespitine yönelik çalışmalar, kripto varlık piyasasının daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlayarak, piyasada arzulanan güveni de tesis edecektir. Bu nedenledir ki yerel hukukumuzda net ve kapsamlı bir kripto varlıklara yönelik yasal düzenlemenin mevcudiyeti dijital sektörün geleceği açısından da büyük önem taşımaktadır.
Avukat – Betül AKÇA