Merkeziyetsiz finansın en kritik yapı taşlarından biri olan AMM’ler, kullanıcıların otomatik likidite havuzları üzerinden alım satım yapmasını sağlıyor. Ancak klasik AMM’lerin şeffaf ve herkese açık likidite modeli, son dönemde yeni bir yaklaşımın doğmasına yol açtı: Prop AMM (proprietary AMM). Bu model, genellikle “karanlık AMM” olarak da adlandırılıyor. “karanlık AMM” sınıfına giren bir merkeziyetsiz borsa türü olan Prop AMM projeleri; geleneksel AMM’lerin aksine, kamuya açık likidite havuzları yerine, geliştiricileri tarafından sağlanan özel bir likiditeyle çalışır. Önyüz yoktur, kullanıcılar doğrudan Borsaya değil, DEX agregatörleri aracılığıyla (örneğin Jupiter) işlem yaparlar.
Prop AMM’lerin en önemli farkı, havuzların herkese açık olmaması. Likidite, protokolün kendi ekibi veya belirli aktörler tarafından sağlanıyor ve kullanıcılar doğrudan bu havuzlara erişemiyor. Yani bir front-end ya da resmi web sitesi bulunmuyor; işlemler yalnızca Jupiter gibi DEX agregatörleri üzerinden gerçekleşiyor.
Bu yapı, fiyat verimliliğini artırırken, şeffaflık ve topluluk katılımı açısından soru işaretleri doğuruyor.
Prop AMM projeleri, Solana ekosisteminde hızla büyüyen ve klasik AMM anlayışına alternatif sunan bir model. Özellikle HumidiFi, Clone Markets ve Timewave, bu yaklaşımın öne çıkan örnekleri arasında yer alıyor. Ancak yatırımcılar açısından şeffaflık eksikliği ve anonim geliştirici riskleri göz ardı edilmemeli.
Bu tür durumlarda, yatırımlarınızı geri almak veya hukuki süreç başlatmak oldukça zorlu bir süreçtir. Ancak yine de blokzincir ve bilişim hukuku konusunda uzmanlaşmış bir hukuk ofisinden destek almak, bu süreçte atılacak en doğru adımdır.




