Kripto Varlıklar, malvarlığına yönelik saldırılarda araç olarak kullanıldıkları gibi dolandırıcılık suçunun konusu dahi olabilmektedir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte dolandırıcılık faaliyetine fayda sağlayan araç, yöntem veyahut konu geleneksel yöntemlerden de farklılaşarak ciddi bir değişime uğramış olduğunu görüyoruz.
2008 yılından itibaren Bitcoin önderliğinde kripto paraların ve buna bağlı olarak ICO (Initial Coin Offerings) olarak adlandırılan kripto para arzlarının gündeme sıkça gelerek popülaritesinin ciddi artması ile dolandırıcılar maalesef ki bu tür maddi odaklı bir gelişime kayıtsız kalmayarak, gerek bireysel gerekse ticari yatırımcılara ciddi mağduriyetler yaşatmaktadır.
Örneğin; kripto para borsası dolandırıcılığı bağlamında hayali borsacılık ve cüzdan boşaltma, zararlı yazılım, kripto para birimleri özelinde sahtecilik, yanlış ve yanıltıcı bilgilerle kripto varlık arzı (ICO dolandırıcılığı), kimlik avı, fiyat manipülasyonu, coin yazılım açığından faydalanma, sahte madencilik ve sözde kazanç uygulamaları, sanal ortama ilişkin sahtekarlıklar, sosyal mühendislik, ponzi ve piramit satış yöntemleri ve daha nicesine örnek olarak verilebilir.
Kripto para biriminin bu denli etkinliğin artması ile birlikte; kripto para birimlerine yönelik davalar da takdir edersiniz ki sayıları gün gün artmaktadır. Bu davalar ise yalnızca suç eylemi neticesinde değil; özel hukuk bağlamında parasal işlem ve yatırımı çevreleyen iş anlaşmazlıkları, sözleşme hükümlerine aykırılık, kripto varlıkların tanımı ve mülkiyet konusu, haksız fiil, kişisel verilerin rızasız kullanımı, işletmeler arası sözleşme ihlali, kripto varlıkların satışı konusundaki anlaşmazlıklar, tüketiciyi koruma kanunlarına dayalı çeşitli nice davalar…vs gibi.
2018’den beri kripto para birimi içerikli Kripto para birimleri tarihindeki en büyük dava Florida Bölge Mahkemesi’nde görülen Bitcoin’in kökeniyle doğrudan ilgili olan Kleiman-Wright davasıdır. Bu davadaki karar, kripto para birimlerinin mülkiyetinin belirlenmesinde emsal teşkil etme konusunda ziyadesiyle önemlidir.
“Şikâyette, Davalı ve David Kleiman’ın (“David Kleiman” veya “Bay Kleiman”) Bitcoin’i yaratan eski iş ortakları oldukları iddia edilmektedir. Satoshi Nakamoto takma adlı olduğu belirtilir. Nisan 2013’teki ölümünden önce ikilinin Bitcoin üzerinde birlikte çalıştığı, bitcoin madenciliği yaptığı ve blockchain ile ilgili fikri mülkiyet geliştirdiği iddia ediliyor. 2008’den Şubat 2011’e kadar ortaklık olarak birlikte çalıştıkları iddia ediliyor ve Şubat 2011’den Bay Kleiman’ın 2013’teki ölümüne kadar çalışmalarını Davacı W&K Info Defense Research LLC (“W&K”) aracılığıyla yürüttüler. Bu dönemde, Davalı ve Bay Kleiman tarafından önemli miktarda bitcoin çıkarıldığı ve satın alındığı ve değerli fikri mülkiyetin geliştirildiği iddia edildi. Bu dava, bitcoinlerin mülkiyeti ve Bitcoin ile ilgili fikri mülkiyet konusundaki bir anlaşmazlıkla ilgilidir.“Şikâyet, David Kleiman’ın ölümünün ardından Davalı’nın, Davacıların Bitcoin’lerine ve onların Blockchain ile ilgili belirli fikri mülkiyet haklarına el koymak için dolandırıcılık planı gerçekleştirdiğini iddia etmektedir.
Craig Wright ise Florida mahkemesinde görülen bu davanın sonucunda milyarlarca dolar ödemekten kurtuldu. Bu dava neticesinde; Kripto dünyasında Bitcoin‘in gerçek mucidi ardındaki gizem perdesinin kalkmış olduğuna dair yorumlar yapılmasına neden oldu.
Kripto para birimleri tarihindeki en büyük dava Kleiman-Wright davası gibi Binance ve Coinbase’e karşı devam eden Kripto para içerikli davaların da ardı arkası kesilmedi ve kesilmeyecek gibi duruyor. Bunun gibi kripto varlık odaklı davaların sayısındaki artış kripto dünyası için büyük önem teşkil etmektedir. Zira bu tür davalar ortaya çıktıkça ve sayıları arttıkça hukuk dünyasında yeni emsaller oluşturmakta ve gelecekteki mevzuatı şekillendirici nitelik taşımakta olduğu yorumunu yapabiliriz.
Son Günlerde Adından Sıkça Bahsedilen Dava
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto para borsalarından Binance ve Coinbase’in ardından Kraken’e karşı yürüttüğü davadır. SEC’in yaptığı açıklamaya göre ise Kraken kayıt dışı faaliyet göstermekle suçlandı. Açıklamada, “SEC’in, Kraken hakkında San Francisco’daki federal bölge mahkemesinde, Menkul Kıymetler Borsası Yasası’nın kayıt hükümlerini ihlal ettiği gerekçesiyle dava açtığı” ifade edildi. Kraken’in Eylül 2018’den bu yana kripto varlıkların alım satım işlemlerini yasa dışı şekilde sağlayarak yüz milyonlarca dolar kazandığı, Kraken’in uygulamalarının, eksik iç denetimlerin ve zayıf kayıt tutma uygulamalarının müşteriler için bir dizi risk oluşturduğu ifade edildi.
Nitekim; gerek yerel hukuk bağlamında gerekse uluslararası hukuk bağlamında, hukuki nitelik ve tanımlamalar hususunda veyahut gelecekte meydana gelecek mevzuatın şekillenmesi hususu takdir edersiniz ki güncel gelişmeler ve olası çıkacak uyuşmazlıklar ışığında vuku bulacaktır. Bu nedenledir ki yerel veyahut uluslararası gelişmeler fark etmeksizin bu tür kripto varlık içeren hukuki davaların takip edilmesi bu alandaki hukuki gelişimleri takip edilebilmesi amacıyla önemli olacağını düşünüyoruz.
AVUKAT BETÜL AKÇA
https://www.instagram.com/avukatbetulakca/