FP Markets, özellikle yüksek kaldıraç oranları ve agresif pazarlama faaliyetleriyle yeni yatırımcıları hedef alarak Türkiye’de yatırımcı mağduriyetine yol açan yapılardan biri olarak öne çıkıyor. Şirket, Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisansı bulunmaksızın faaliyet göstermekte olup, yatırımcıların yaptığı işlemler hiçbir yasal koruma altında değildir. Bu da yaşanan kayıpların telafisini oldukça güç hale getirmektedir.
Kullanıcı yorumları ve şikâyet analizleri, FP Markets’in fon aktarımı ve geri ödeme süreçlerinde ciddi sorunlar barındırdığını açıkça göstermektedir.
Platformda Tespit Edilen Yatırımcıyı Zor Duruma Düşüren Uygulamalar:
Yüksek Kaldıraç ve Hızlı Fon Kaybı:
Yeni başlayan kullanıcılar, sistemdeki yüksek kaldıraç oranları nedeniyle sadece birkaç işlem sonucunda bakiyelerinin sıfırlandığını ifade etmektedir. Bu yapı, özellikle deneyimsiz yatırımcıları kısa sürede sermayesiz bırakmaktadır.
Fon Transferi Sorunları ve Sahte TXID:
Bazı kullanıcılar, USDT ile yapılan fonlama işlemlerinin sisteme geçmediğini belirtmiş; itiraz etmeleri durumunda ise kendilerine geçersiz, sahte transfer onay kodları (TXID) verilerek süreç uzatılmıştır. Bu tür işlemlerde, yatırılan tutarın izini sürmek de oldukça zorlaşmaktadır.
Müşteri Desteği Yok Gibi:
Para yatırma sonrasında kullanıcıların müşteri hizmetlerine ulaşamadığı, mesajların yanıtsız kaldığı ve e-posta trafiğinin durduğu görülmektedir. Bu durum, platformun hizmet sonrası desteğe önem vermediğini değil, bilerek kaçındığını göstermektedir.
Sahte Temsilciler ve Yönlendirme Mağduriyetleri:
FP Markets adına hareket ettiğini söyleyen bazı kişiler, sosyal medya veya mesajlaşma uygulamaları üzerinden yatırımcıları yönlendirmekte; ancak bu yönlendirmeler sonucu yapılan işlemler de fon kaybıyla sonuçlanmaktadır. Genellikle sahte isimler kullanan bu kişiler, paravan yapılar üzerinden yatırımcıyı sistemin içine çekmektedir.
Yasal Güvence Yokluğu ve Riskler:
FP Markets’in Türkiye’de herhangi bir yasal yetkisi bulunmaması nedeniyle yatırımcılar yaşadıkları mağduriyetlerde hukuki güvenceye sahip değildir. Şirketin yurtdışında kayıtlı olması ve Türkiye’de temsilcilik göstermemesi, yasal yollarla ulaşımı da zorlaştırmaktadır.
Bu tür durumlarda, yatırımlarınızı geri almak veya hukuki süreç başlatmak oldukça zorlu bir süreçtir. Ancak yine de blokzincir ve bilişim hukuku konusunda uzmanlaşmış bir hukuk ofisinden destek almak, bu süreçte atılacak en doğru adımdır.
