Blokzincirin Sakladığı Dijital Delil!    

            Dijital dünyada her işlem, her iz ve her etkileşim tarihe küçük bir not bırakır nitelikte olsa da mezkur notların büyük kısmı değiştirilebilir, silinebilir veyahut manipüle edilebilir durumdadır. İşte tam da bu noktada blokzincir büyük bir önem arz etmektir. Blockzincir yalnızca finansal bir devrim niteliği taşımayıp, dijital dünyanın en güvenilir arşiv mekanizması olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenledir ki yarının kayıtları artık tozlu klasörlerde saklanmak yerine kriptografiyle mühürlenmiş, dünya çapında erişilebilir bir hakikat defterinde hayat bulacaktır.

            Bilindiği üzere geleneksel hukuki süreçlerde delil güvenilirliği, taraf beyanları, dijital kayıtların değiştirilebilirliği ve sunucu bağımlılığı önemli tartışma alanları yaratırken; blokzincir zaman damgalı, değiştirilemez, şeffaf ve doğrulanabilir kayıt yapısıyla yepyeni bir delil ekosistemi sunmaktadır. Artık veri salt bir bilgi niteliğinde olmayıp, matematiksel olarak ispatlanabilir bir gerçeklik formatında saklanmaktadır. Mezkur husus gelecekte ceza soruşturmalarından ticari uyuşmazlıklara, fikri mülkiyet ispatından kimlik doğrulamasına kadar pek çok alanda hukukun yeni referans kaynağının blokzincir kayıtları olabileceği fikrini güçlendirmektedir. Bir başka deyişle dijital çağın tanığı insandan ziyade kriptografik imzalarla konuşan blokzincir olacaktır. Nasıl ki bugün hakimler UYAP, HTS, kamera kayıtları ve banka dekontlarına bakıyorsa yarın blokzincir işlem geçmişi hukuki uyuşmazlıkların ana delil kaynağı haline gelecektir.

            Örnekleme yapmak gerekirse bir girişimci ile yatırımcı arasında token sözleşmesi yapıldığını düşünelim. Belgeler e-postada kaybolabilir, ıslak imza tartışılabilir, tanık inkâr edebilir; ancak akıllı sözleşmede zaman damgası ile kayıtlı işlem hareketi mahkemede silinemez ve değiştirilemez delil olarak duracaktır. Bir başka senaryoda NFT telif hakkı davasında sanatçının dosyayı önce mi yüklediği yoksa karşı tarafça mı kopyalandığı tartışılıyorsa eserin ilk mint edildiği blok yüksekliği kaydın gerçek sahibini adeta zamanda mühürlenmiş tapu senedi gibi ortaya koyacak ve tüm tartışmaları sonlandıracaktır. Yani çok yakın gelecekte hukukçular “Bu işlem yapılmış mı?”değil; “Hangi blokta, hangi hash ile kaydedilmiş?” diye soracaktır. Zira blokzincir, silinmezlik ve değiştirilemezlik ilkelerinin etkisiyle modern çağın kalıcı adli arşiv altyapısı haline gelmeye başlamıştır.

            Nitekim bugün bir işlem ya da eylem salt bir tık ile gerçekleştirilmiş teknik bir süreç gibi görünse de aslında geleceğin savcılarına, hâkimlerine, bilirkişilerine ve araştırmacılarına bırakılmış şifreli bir hukuk mektubudur. Bu açıdan bakıldığında blokzincir finansal bir protokolden çok daha fazlasıdır. Zira kendisi dijital dünyanın delil üretim mekanizması niteliğinde hakikati mühürleyen küresel kayıt sistemi ve modern yargılamanın potansiyel tanık altyapısıdır.

www.kriptohukukcu.com Kurucu Avukatı

Av. Betül AKÇA        

En Çok Okunanlar

İletişime Geçin