Kripto dünyası, günümüz çağında çoğu kişinin tahmin edemeyeceği bir hızla büyümeye devam etmektedir ve de görünen o ki hızlı ve etkin bir şekilde büyümeye devam edecektir. Bir zamanlar ” spekülatif bir çılgınlık” olarak nitelendirilen ve sonrasında ise “geleceğin finansal aracı olarak kabul edilen kripto varlıklar,  finansal sisteminin temel yapı taşlarından biri haline gelerek aslında bir geçiş dönemine ait yanılsama ürünü olmadıklarını ispatlamış oldular diyebiliriz. Zira, bugün dijital varlıkların toplam değeri trilyon dolarlara ulaşmışken;  sayıları hızla artan kripto borsaları, merkeziyetsiz finans (DeFi) projeleri ve blockchain tabanlı uygulamalar… vs ekonomik dinamikleri yeniden şekillendirmektedir. Ancak,  bu devrim bizlere bir yandan faydalar sunarken;  ne yazık ki bir diğer yandan da dijital dünyada daha önce hiç karşılaşılmamış tehditleri de beraberinde getirmektedir. Gizliliğin ve anonimliğin ön planda olduğu bu yeni finansal endüstrisi; kara para aklama, dolandırıcılık, terörizmin finansmanı ve diğer mali suçlarda araç olarak kullanılmasından ötürü “içten içe büyüyen bir virüs” gibi kripto endüstrisini tehdit eder hale gelmektdir. Bu devrimci teknoloji, sunduğu sınırsız fırsatlar ile finansal dünyayı dönüştürürken; aynı zamanda anonimlik, merkeziyetsizlik ve fiziksel sınırları aşan yapısı sayesinde yasaların erişemediği karanlık alanlarda kötü niyetli kişilerin elinde teknolojik bir suç unsuru olarak kullanılmaktadır. Anonimlik, merkeziyetsizlik ve fiziksel sınırları aşan bu yapısının suç unsuru olarak kullanılması ve organize suçların dijital dünyayı istila etmesine olanak tanıması ise güçlü denetim mekanizmaları ve teknolojik izleme sistemleri ile birlikte günümüz şartlarında karşı koyulması da gayet mümkündür. Kripto varlıkların araç olarak kullanıldığı bu tür suçların işlenmesini engellemek saikiyle uluslararası işbirliği, yapay zeka tabanlı izleme araçları ve gerçek zamanlı analiz gibi yenilikçi çözümler devreye sokulması gerektiğini düşünenlerdeniz ve özellikle de bu amaca yönelik olarak yasal boşlukların d  bir an önce etkin bir şekilde doldurulması gerekmektedir.  Bu yeni nesil tehditlere karşı etkili ve proaktif adımlar atılmazsa ki eğer;  dijital finansal dünya hızla karanlık bir bataklığa dönüşebileceği gibi nice faydaları da bir anda kaybolup geriye ise sadece telafi edilemez zararlara bürünebilir olduğu aşikârdır.

İşte tam da bu noktada, T3 Mali Suçlar Birimi (T3 FCU); bu hızla evrilen kripto varlık endüstrisinin güvenliğinin sağlanması, dijital varlıklarla ilişkili suçları engellenmesi ve kripto dünyasına olan güvenin pekiştirilmesi saikiyle önemli bir stratejik ve de kilit adım olarak ortaya çıkmaktadır. Zira kripto dünyasının tahmin edilemeyecek hızda büyümesi, sadece fırsatlar yaratmakla kalmadığı gibi aynı zamanda bu devrimci finansal yapının güvenliğini sağlamak için küresel çapta bir mücadeleyi de kaçınılmaz hale getirmiştir. T3 FCU,  kendilerini ise bahsi geçen bu mücadele içerisinde ön saflarda yer alarak dijital varlıkların geleceğini şekillendirmeyi ve tüm dünyaya güvenli bir kripto finans ekosistemi için sağlam bir temel sunmayı amaçladıklarını bildirdiler. Nitekim bir nevi dijital finansal sistemlerini daha sürdürülebilir, güvenli ve şeffaf bir yapıya kavuşturulmasını sağlamamaktadırlar.

Tron, Tether ve TRM Labs’ın birleşiminden ilham alınarak oluşturulmuş olduğunu düşündüğümüz T3; TRON, Tether ve TRM Labs’ın 2024 eylül ayında TRON blok zincirinde USDT kullanımıyla ilişkili yasa dışı faaliyetler ile mücadele etmek amacıyla kamu-özel sektör işbirliğini kolaylaştırarak ve türünün ilk örneği olan özgün bir girişim niteliği taşımaktadır.  Bir nevi bu amaçla Tron, Tether ve TRM Labs’ın güçlerini birleştirdiklerini de söyleyebilmemiz sanıyoruz ki yanlış olmayacaktır.  T3oluşumu, mali suçlarla mücadeledeki köklü uzmanlığıyla bilinen TRM Labs’ın derin bilgisini, küresel bir blok zinciri devi olan TRON’un teknik altyapı gücünü ve dijital varlık dünyasının liderlerinden Tether’ın dış soruşturma ekibinin stratejik yetkinliklerini bir araya getirmek suretiyle yani her bir paydaşın en güçlü yönünü kullanarak kripto ekosistemini daha güvenli, sağlam ve emniyetli bir hale getirmeyi hedefleyen bir adım ve girişimdir.

İncelemeler sonucunda aslında aşağıdaki hususları hedeflediği yönünde bazı çıkarımlar yapmak mümkündür.

-Uluslararası İşbirliği ve Bilgi Paylaşımı

-Dijital Takip ve Veri Analizi

-Global Kara Para Aklama ile Mücadele

-Yatırımcıların Korunması

-Uluslararası Hukuki Destek ve Adli Yardımlaşma

-Kripto Piyasalarındaki Risklerin İzlenmesi

-İleri Düzey Güvenlik Protokolleri

-Eğitim ve Farkındalık Programları

-Yenilikçi İzleme ve Uygulama Teknolojileri

-Uluslararası Denetim Standartlarının Güçlendirilmesi

-Sistematik Olarak Kripto Suçlarının Önlenmesi

-Suç Gelirlerinin Tespiti ve Engellenmesi

Lansmanından bu yana ise T3 Birimi, kolluk kuvvetleri ile işbirliği yaparak kripto endüstirisinde işlenen suçlar ile mücadelede önemli bir rol üstlendi. Daha geçen gün, T3 Mali Suç Birimi’nin 100 milyon dolarlık suç gelirine el koyduğuna dair çarpıcı haberler gündeme geldi. Bu tür gelişmeler ise birimin yalnızca dijital finansal suçlarla mücadelede etkinliğini değil, aynı zamanda da kripto ekosisteminin güvenliğini artırarak finansal sistemin sağlamlığını ve şeffaflığını destekleme yönündeki kararlı adımlarını gözler önüne sermektedir. T3 FCU’nun mali suçlarla mücadele konusundaki bu kararlılığı bir yandan da  kripto alanında kamu-özel iş birlikleri için bir örnek teşkil etmektedir. TRM Labs’ın global soruşturmalar müdürü Chris Janczewski işbirliklerini, “İş birliğimiz, kamu kurumları ile özel varlıklar arasındaki etkili iş birliğinin bir kanıtıdır.” şeklinde ifade etmektedir. Bu oluşum; stabilcoinlerin bütünlüğünü korumanın yanı sıra kripto teknolojileri konusundaki genel kamu algısını geliştirmeyi de amaçlamakta olduğunu görmekteyiz.

Bu bağlamda;  kripto para ekosisteminde güvenliği artırmak, mali suçlarla mücadele etmek ve sektöre olan güveni pekiştirmek amacıyla atılan bu adım küresel çapta kolluk kuvvetleriyle işbirliğini güçlendirerek dijital finansal ekosistemin güvenliğini artırmaya katkı sağlayacaktır. Bu oluşum dijital varlıkların hızla büyüyen dünyasında suçluların adımlarını izlemek ve engellemek konusunda önemli bir rol üstlenecektir. Eğer; amacına kararlı bir şekilde odaklanırsa büyük bir başarıya ulaşması ise sanıyoruz ki kaçınılmaz olacaktır. Kripto dünyasında güvenliği artırmak ve mali suçları engellemek amacıyla gerçekleştirilen bu tür işbirlikler,  gelecekte daha da yaygınlaşarak düzenleyici çerçeveler ile entegresi dijital varlıkların daha güvenli ve şeffaf bir ortamda işlem görmesini sağlayacaktır. Sonuç olarak şu söylenebilir ki; T3 FCU‘nun sektördeki etkisi yalnızca bugünün değil, gelecekteki finansal suçlar ile mücadelesinde de kritik bir rol oynamasından ötürü dijital finansal sistemin sağlam temeller üzerine inşa edilmesine katkı sunacaktır. Özel şirketler ile kolluk kuvvetleri arasındaki T3 gibi iş birliklerinin örneklerinin artması da daha güvenli bir kripto endüstrisi oluşturma yolunda önemli bir adım atılmasını sağlayacaktır. Bu tür iş birlikler,  kripto endüstrisinin yalnızca bir suç aracı olarak anılmasının da önüne geçerek aynı zamanda da dijital varlıkların gerçek ve hak ettiği değeri kazanmasına olanak tanıyacaktır.

www.kriptohukukcu.com Kurucu Avukatı

Av. Betül AKÇA