Kendisini kripto para borsası yetkilisi olarak tanıtan şahıslar, Ankara’da bir iş insanını dolandırdı. Daha fazla kazanç vaadiyle, casus yazılım kurarak tüm cihazlarını ele geçiren dolandırıcılar, iş insanının tüm hesaplarını boşalttı. Mağdurun avukatı ve siber güvenlik uzmanları uyarılarda bulundu.
Ankara’da bir iş insanı, kendisini yurt dışı merkezli bir kripto para borsasının yetkilisi olarak tanıtan dolandırıcılara 38 milyon lira kaptırdı. B.A., telefonda görüştüğü kişi tarafından yüksek kar vaadiyle yatırım yapması için ikna edildi. Başlangıçta deneme amaçlı 250 dolar yatıran B.A., kısa vadede yüksek kar elde edince tekrar yatırım yapmaya teşvik edildi. Bu süreçte, sözde borsa yetkilisi, B.A.’ya kripto varlıklar, hisse senetleri ve diğer finansal araçlar üzerinden daha fazla kazanç vaat etti.
TÜM BANKA HESAPLARINI BOŞALTTILAR
B.A., dolandırıcıların yönlendirdiği taklit borsa uygulamasına para yatırdı. Şüpheliler, B.A.’nın uygulamaya giriş yapmasıyla cihazlarına casus yazılım yerleştirip, B.A.’nın telefonuna, dizüstü bilgisayarına ve tabletine erişim sağladı. Mobil bankacılık uygulamaları ve kredi kartı şifrelerine ulaşarak, B.A.’nın hesaplarını boşalttılar. Dolandırıldığını anlayınca avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Avukat Betül Akça, şüpheliler hakkında “nitelikli dolandırıcılık”, “bilişim sistemine girme” ve “bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçlarından şikayette bulundu.
DOLANDIRICILAR, CİHAZINA ERİŞİM SAĞLADI VE PARALARI ÇALDI
Soruşturma dosyası hakkında bilgi veren avukat Betül Akça, müvekkilinin yüksek kazanç vaadiyle dolandırıcılara para gönderdiğini, kar edeceğini düşündüğünü belirtti. B.A., parasını geri çekmek istediğinde “vergi ücreti, mühendislik ücreti, teminat ücreti” gibi çeşitli ödeme talepleriyle karşılaştı. Bunun üzerine, dolandırıcılar müvekkilinin cihazına erişim sağlayarak, mobil internet bankacılığı ve kredi kartları üzerinden mevcut bakiyeleri ve kredileri aktarıp, parayı önce kendi hesaplarına, ardından kripto para cüzdanlarına yönlendirdiler.
“TRANSFER BİLGİLERİNİ ASLA KAYBETMEYİN”
Akça, şunları kaydetti: “Ekibimiz kripto para cüzdan analizlerini sağlayarak dolandıran kişiyi tespit etti. Cüzdan bilgileri de elverişli bir noktaya geldi. Bununla ilgili olarak mağduriyet yaşayanların özellikle işlem dökümlerinde, tüm yazışmaları, transfer bilgilerini asla kaybetmemeleri gerekiyor. Çünkü hem cezai anlamda hem de tazminat davalarında önemli bir delil niteliği taşıyor. Mağduriyet yaşanmaması için neler yapılması lazım? Kriptoyla ilgili olarak yatırım yapılmasında SPK’nın lisanslamış olduğu güvenilir platformlar üzerinden işlemlerin başlatılmasını ve aynı zamanda da yüksek kazanç vaadiyle gelen tekliflere karşı daha temkinli adımlar atılmasını bir hukukçu olarak öneriyorum.”
“KREDİ ÇEKİP KENDİLERİNE TRANSFER EDİYORLAR”
Siber güvenlik uzmanı Halil Aydemir de iş insanının dolandırılma şüphesiyle kendilerine başvurduğunu, bunun üzerine mağdurun elektronik cihazlarını, telefonunu ve bilgisayarını incelemeye aldıklarını anlattı. Aydemir, şöyle devam etti:
“IP bilgilerinden lokasyona kadar bulmaya çalışıyoruz ve ele geçirilen telefonun hangi uygulamaları kullandığını ve ne amaçla kullanıldığını bulmaya çalışıyoruz. Çünkü bankacılık uygulamaları ele geçirilip mevduatları kendilerine transfer edilebiliyor veya kredi çekilip tekrar kendilerine transfer edilme gibi işlemler oluyor. Biz bunları teknik rapor olarak yazdıktan sonra da işin kripto analizlerini yapabilmesi için kripto ekiplerimize devrediyoruz ve onlar da kripto cüzdan adreslerinin izlerini sürüyorlar.”
“TEK TRANSFERDE BİLE ŞAHISLARI TESPİT EDİYORUZ”
Kripto para uzmanı Şener Olgun da şikayetçinin dosyasında cüzdan bilgileriyle alakalı çalışma yaptıklarını ve çalışmanın sonucunda başka kişilerin de bir şebeke tarafından dolandırıldığına şahit olduklarını söyledi. Olgun şunları aktardı:
“Anlık cüzdan takipleri bizim için önemli. Gelebilecek tek transferde bile şahısları tespit etme şansımız artıyor. Biz kripto varlık tarafındaki transferlere aslında ‘canlı dosya’ ismini veriyoruz. Çünkü devamlı bir transfer akışı var. Bunlardan da en başta güvenlik birimlerini haberdar ediyoruz. Ayrıca yazılımlarımıza ekstra bir transfer düştüğü ve bir iz tespiti yapıldığı zaman da güvenlik birimlerini anlık olarak bilgilendiriyoruz.”