Günümüzde sosyal medya ve diğer dijital platformlar sayesinde birçok insan sürekli olarak başkalarının yaşadığı heyecan verici anları görmekte ve bu durum bir kaybetme korkusu yaratarak bireyleri harekete geçirebilmektedir. Kaçırma korkusu ya da İngilizce adıyla “Fear of Missing Out” (FOMO), bu hislerin tanımını yapmak için ilk kez 2004 yılında ortaya atılmış 2013 yılı itibarıyla Oxford sözlüğüne girmiştir.
FOMO, hem sosyal hayatımızda hem de yatırım dünyasında önemli bir yere sahiptir. Sosyal medyada paylaşılan gönderiler bireyleri etkinliklerden veya fırsatlardan mahrum kalma korkusuyla yönlendirebilmektedir. Özellikle, bir etkinliğe davet edilmediğinizde veya bir arkadaş grubu tarafından dışlandığınızda bu his daha da güçlenir.
FOMO’yu Anlamak
FOMO, olumsuz bir deneyimden kaçma isteğiyle ilgilidir. Markalar, “Son gün!” veya “Sepetinizdeki ürün tükeniyor!” gibi ifadelerle bu duyguyu kullanarak satışlarını artırmaya çalışır. İnsan psikolojisinin temel zaaflarından biri olan bu korku, belirli kararların acele ve duygusal bir biçimde alınmasına sebep olabilir.
Yatırımda FOMO Etkisi
FOMO’nun yatırımcılar üzerindeki etkisi duygusal karar alma süreçlerini önemli ölçüde etkileyerek, genellikle rasyonel olmayan davranışların ortaya çıkmasına yol açar. Yatırımcılar, başkalarının kazançlarını gördüklerinde geçmişte fırsatlardan mahrum kalma korkusunu hissederek aceleci ve mantıksız yatırımlar yapma eğilimi gösterirler.
Bu bağlamda, FOMO’nun yatırım kararları üzerindeki etkileri şöyle sıralanabilir:
Aşırı İşlem Yapma: Sürekli olarak piyasa takibi yapan yatırımcılar her fırsatı değerlendirme isteğiyle sık sık alım-satım yapabilir.
Spekülatif Yatırımlara Yönelme: Yatırımcılar, daha yüksek risk barındıran ürünlere yönelerek kayıplarını artırabilir.
Yetersiz Araştırma ve Ani Kararlar: Pazardaki trendleri yeterince analiz etmeden karar vermek, potansiyel kayıplara yol açabilir.
Varlık Balonları ve Piyasa Dalgalanmaları: FOMO’nun yaygın olduğu dönemlerde, mantıksız alım talepleri varlık fiyatlarının yanıltıcı bir şekilde yükselmesine neden olabilir.
FOMO’nun Oluşum Sebepleri
FOMO genellikle yatırımcıların başkalarının kazançlarını görerek kendilerini geride hissetmeleri ile tetiklenir. Sosyal medya ve çevre etkisi, bu durumu kuvvetlendirip yatırımcıların sağlıklı karar verme süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Özellikle genç ve deneyimsiz yatırımcılar, sosyal medya platformlarında karşılaştıkları aşırı iyimserlik ve zengin olma hikayelerinden kolayca etkilenebilir.
FOMO’yu Tetikleyen Unsurlar
Küçük yatırımcıları spekülatif işlemlere yönlendiren “kazanç ekran görüntüleri” ve “moon postları” gibi paylaşımlar, kaçırma korkusunu daha da artırmaktadır. Bir varlığın ani yükselişleri sosyal medya platformlarında hızla yayılarak diğer yatırımcılar üzerinde baskı yaratabilir.
Örneğin; 2021 yılında Reddit’in WallStreetBets topluluğu, GameStop hisselerinin fiyatını etkilemişken 2022’de LUNA ekosisteminin çöküşü sosyal medyadaki yanlış bilgilerin zararlarını ortaya koymuştur.
Kripto Varlıklar ve FOMO
Kripto varlıklar, düşük giriş engeli ve düzenleme eksikliği nedeniyle FOMO’nun en fazla gözlemlendiği alanlardan biridir. Yüksek fiyat dalgalanmaları yatırımcıların “Bir sonraki fırsatı kaçırmak istemiyorum!” endişesini artırarak aceleci kararlar almalarına yol açabilir. Önemli haberlere dair spekülatif beklentiler fiyatların hızla yükselmesine veya düşmesine sebep olabilir.
FOMO ile Nasıl Baş Etmeli?
FOMO’yu aşmanın ilk adımı, duygusal farkındalık geliştirmektir. Kaçırma korkusunu hissedildiğinde yatırımcıların soğukkanlı bir değerlendirme yapabilmesi için duygusal tepkilerin yatışması önemlidir. Sosyal medya ve diğer platformlarda yayılan “milyonluk kazanç” hikayeleri gerçekçi olmayan beklentilere yol açabilir. Bu nedenle, yatırım kararı almadan önce sosyal medyadan uzaklaşmak ya da edinilen bilgileri analitik bir çerçeveden değerlendirmek faydalı olacaktır.
Yatırım kararlarını sosyal medyadaki bilgiler yerine güvenilir kaynaklara dayandırmak FOMO’nun etkisini azaltmada etkili bir yöntemdir. Ayrıca, her yatırım öncesinde varlığın temel analizlerini yapmak büyük önem taşır. Bu, yatırımcıların “herkes alıyor” psikolojisinden uzak kalmalarına yardımcı olur ve uzun vadeli kazanç sağlayacak fırsatlara odaklanmalarını sağlar.
Risk yönetimi ise her yatırımın vazgeçilmez bir parçasıdır. “Tüm yumurtaları aynı sepete koymama” prensibi, olası ekonomik dalgalanmalara karşı korunmak açısından kritik öneme sahiptir. Portföyün farklı varlık grupları arasında dağıtılması, olası kayıpları minimize eder.
Unutulmaması gereken en önemli nokta başarılı yatırımın bilgi, sabır ve duygusal kontrol gerektiren bir süreç olduğudur. Sosyal medyada dolaşan “hızlı zengin olma” öyküleri genellikle yanıltıcıdır ve bu yanılsamalardan uzak durmak yatırımcıların sağlıklı kararlar almalarını sağlayacaktır.
Sonuç olarak; kaçırma korkusu hem sosyal hem de finansal alanda yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkmakta, bu durum bireylerin mantıklı davranışlar geliştirmesini engelleyebilmektedir. FOMO ile başa çıkmak için duygusal farkındalığın artırılması, doğru bilgi kaynaklarının seçilmesi ve risk yönetiminin tesis edilmesi gerekmektedir. Bu sayede, yatırımcılar daha bilinçli kararlar alarak finansal hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlar atabilirler.
Siber Güvenlik Uzmanı – Halil AYDEMİR