Bu defa farklı bir konuya ele alarak Kripto Varlıklara hukuki bir perspektiften ziyade, farklı bir perspektif ile bakalım istiyoruz. Finans ve girişimcilik dünyasında gerçekten ilham verici ve role model olan bir başarı hikayesin yer vermek isteriz. “En Genç Bitcoin Milyarderi” olan Erik Finman genç yaşında Bitcoin serveti sahibi olmasının yanı sıra bu servetiyle nasıl tanınan bir girişimci ve başarılı bir yatırımcı olmuş ve de bu başarıyı nasıl yakalamıştır? İsterseniz hikayesine yakinen göz atalım.
ERİK FİNMAN KİMDİR?
Amerika’nın Idaho eyaletinde 1998 yılında doğup büyüyen Erik, Stanford Üniversitesi doktorasına sahip birer anne ve babanın okulu sevmeyen ve hatta üniversiteye dahi gitmek istemeyen bir çocuğudur. Ebeveynleri Erik’in düzgün, geleneksel ve başarılı bir eğitim hayatına sahip olmasının çok önemli olduğunu düşünmekteseler de Erik tam aksine; okuldan ve öğretmenlerinden nefret eden bir çocuktur dememiz sanırım hiç de yanlış olmaz. Zira kendisi tam olarak sürekli eğitim sistemini eleştiren, okuldan nasıl kurtulabileceğinin yollarını arayan, eğitim sisteminin kendisine uygun olmadığını düşünen ve sorgulayan bir öğrenci profili çiziyordu o zamanlar… Kendisinin yakarışları ve sitemleri ise onu adeta yaşadığı bu girdaptan kaçışa yönelik çözüm yolları arayışına sürüklüyordu. Zira kendisinin çok başkaca planları vardı. Erik, daha fazla dayanamayarak lise döneminde ailesine okuldan ayrılmak istediğini söylemiştir. Ailesi de gerçekleşmesine pek ihtimal vermedikleri bir şart ile ancak Erik’in bu planını kabul edebileceklerini söylemişlerdir. Şart ise ”Eğer 18 yaşına gelene kadar kendi yaptığın yatırımlar sonucunda bir milyon dolar kazanmış olursan, okulu bırakabilir ve üniversiteye gitmeye seni zorlamayacağız”
Hikayenin başı şu ki Erik 2011 yılında, daha 12 yaşındayken büyükannesinden aldığı eğitim masraflarında kullanması için almış olduğu 1245 dolarlık harçlık ile Bitcoin almaya karar vermiştir. Bitcoin ile tanışma hikayesi de bir o kadar tesadüfidir. Bir gün bir protestoya tanıklık ettiği sırada, bir adamın üstünde bitcoin sembolünü görür ve ona sembolün ne olduğunu sorar ve adamdan ”Bu, Wall Street’in sonu olacak adamım.” yanıtını alır. Ve bu şekilde Bitcoin ile Erik’in tanışması gerçekleşmiş olur. Erik, eve döner dönmez ise o adamın Wall Street’in sonu olacağını düşündüğü Bitcoin üzerine, merak duygusu ile derin bir araştırma yapar ve büyük bir heyecanla geleceğin bu dijital paraya ait olduğunu düşünür. Kendisinin Bitcoin’e olan bu erken ilgisi ve Bitcoin’e olan sıkı inancı, onu gelecekte büyük bir servet sahibi yapacak önemli bir adım olacağını tabi ki kendisi de bilmez…
2013 yılında Bitcoin’in değeri hızla artmaya başladığında, Erik’in yatırımı da 100 kata kadar hızla artmaya başlar. 2014 yılında ise o ebeveynlerinden gelen o şart ile lise eğitimini yarıda bırakarak, Bitcoin yatırımlarına tam olarak odaklanmaya başlamıştır. Bitcoin yatırımları ona büyük bir finansal özgürlük sağlamasıyla girişimci bir ruh ile adımlar atarak çok yeni ve farklı projelere odaklanmıştır.
Bunlardan biri ise bir online eğitim platformu olan “Botangle” oluşumudur. Botangle, öğrencilere birebir online ders alma imkanı sunan alternatif bir platformdur. Erik gibi eğitim sistemini eleştiren bir gençten geleneksel eğitim sistemine ait bir imkanın sunulması tabi ki beklenemez. Erik bu sebepledir ki okul ve eğitim sistemindeki eleştirilerini bertaraf edecek, bu anlamda eksiklikleri giderecek ve öğrencilere daha etkili, farklı ve faydalı eğitim tarzı içeren bir eğitim alma imkanı sunmak amacıyla “Botangle” isimli online eğitim platformunu oluşturmuştur. “Botangle” tam olarak insanlara öğrenmek istedikleri konu hakkında, görüntülü görüşme aracılığı ile kaliteli bir eğitmen bulabilecekleri alternatif bir sistem vaadinde bulunmaktadır. Erik kurduğu bu platform için işe alımlar yaparken yalnızca 15 yaşındaydı ve çalışanlarının ise bundan haberi yoktu. Yatırımcılar kısa süre içerisinde video eğitim hizmeti sağlayan bu online eğitim platformu ile ilgilenmeye başlayarak, Erik’e Botangle adlı platform için daha 15 yaşındayken 100.000 $ veya 300 BTC teklifinde bulunmuşlardır ve Eric ise bu teklifi değerlendirerek, platform için BTC olarak ödeme almayı tercihinde bulunmuştur. Sene 2017 olduğunda ise Bitcoin 19 bin dolara kadar çıkınca, Erik’in bu yatırımı 3 yılda tam olarak 75 kat artmıştır.
O dönemlerde Bitcoin’in değeri hızla değiştiğinden Erik, yaptığı stratejik hamleleri sayesinde servetini katlamayı başararak, 2017 yılında ve de sadece 18 yaşındayken Erik Finman artık tam anlamıyla bir Bitcoin milyoneri olmuştur. Yani hedefine ulaşarak ebeveynleri ile olan iddiasını kazanmıştır. Bir söyleşide kendisine milyoner olduğunda ne hissettiği ve yaptığı ilk şey sorulduğunda, vizyonunu daha da geliştirebilmek amacıyla olacak ki ilk yaptığı şeyin dünyayı dolaşmak olduğunu söylemiştir. Erik, sonraki zamanlarda “püskürtülebilir enerji” adı altında yeni bir ürün geliştiren girişimde staj yapmak için Silikon Vadisi’ne taşınmış, 2018 yılında NASA tarafından finanse edilen giyilebilir robotik bir dış iskelet prototipi üzerinde çalışmıştır. Erik, 2019 yılında da Bitcoin’e nasıl yatırım yapılabileceğini öğreten bir web sitesi olan ve de dijital para transfer şirketi olan Metal Pay’ı tanıtmıştır.
Görüldüğü üzere; Erik kripto piyasasında kârını katlayıp çekilenlerden olmak yerine, aktif olarak farklı alanlarda yatırımlarını sürdüren başarılı bir girişimci ve yatırımcı sıfatında olmayı tercih etmiştir. Bugünlerde bile Erik, yatırımlarına devam etmekte ve genç girişimcileri teşvik etmek için çeşitli projeler üzerinde çalışmaktadır. Ki kendisi Bitcoin’in yaratmış olduğu fırsatları değerlendirerek, kendi başarısını inşa ettiğinden gençler ve yatırımcılar arasında adeta bir role model haline gelmiştir. TIME dergisi ise bu başarısından ötürü Erik’i yılın en etkili genci seçmiştir. Çünkü Erik yalnızca elindeki 1245 dolar ile BTC yatırımı yapmamış, teknoloji alanında da varlığını sürdürmeyi başarmış ve başarmaya da devam etmektedir.
Birçok genç video oyunları ve sosyal medya ile vakit geçirirken, Erik kendine çok başka gelecek ve de bir finansal hedef çizip bu hedefe ulaşabilmek amacıyla gerçekten büyük bir cesaret içerisinde emin adımlar atmış olduğu görülmektedir ve bu hedeflerini de başarmıştır. Sanıyorum ki bu başarı Erik için Bitcoin’i tesadüfi olarak tanıdıktan sonra öngörülü bir şekilde erken benimsemesinin ve çeşitlendirmesinin gücü diyebiliriz. Erik’in hikayesi bu nedenle gençlere ve yatırımcılara değerli bilgiler sunmasından ziyade; her bireyin kendi vizyonlarına inanarak ve vizyonlarını geliştirerek hesaplanmış riskler almanın ve yatırımlarını çeşitlendirmenin önemini de ortaya koymaktadır. Erik’in bu hikayesi ilerleyen zamanlarda da gençlere ve yatırımcılara ilham vermeye devam edecek gibi duruyor.
Kısacası; Erik Finman, eğitim sisteminin eleştirisi ile bitcoin yatırımcı olup, sonrasına ise kripto paraların ötesinde bir vizyona sahip olarak yetkin bir yatırımcı olduğunu pekiştiren bir kimlik ve sıfat kazanmıştır.
