Dijital Varlıkların Miras Bırakılması: SPK İle Yeni Bir Sistem Önerisi!

Tereke, bilindiği üzere bir kişinin ölümünden sonra geriye kalan tüm mal varlığından ibaret olup ve miras hukukunun temel unsurlarından biridir. Tereke hem aktif (malvarlığı) hem de pasif (borçlar) değerlerden oluşmaktadır. Bir başka ifade ile murisin (vefat eden kişinin) hem sahip olunan varlıklarını hem de ödenmesi gereken yükümlülüklerini içermektedir. Mirasçılar ise vefat ile birlikte belirli yasal prosedürler neticesinde tespit ettikleri işbu terekenin devir işlemlerini gerçekleştirebilirler. Günümüzün dijitalleşen dünyasında ise miras paylaşımında söz konusu olan malvarlığı yalnızca taşınmazlar ve banka hesapları gibi geleneksel finansal varlıklarla sınırlı kalmamaktadır. Geleneksel malvarlıkları söz konusu olduğunda süreç genellikle net bir hukuki çerçeve ve prosedüre dayandığından banka hesapları, taşınmazlar ve yatırımlar gibi değerler kolayca tespit edilebilmektedir; ancak dijital malvarlıkları kripto varlıklardan sosyal medya hesaplarına kadar geniş bir yelpazeye yayıldığında ise durum mirasçılar için tamamen farklı bir boyut kazanmaktadır. Zira dijital varlıkların tespiti net bir hukuki çerçeve ve prosedüre dayanmadığından geleneksel malvarlıklarına kıyasla çok daha karmaşık hale gelmekte ve bu husus da mirasçılar için ne yazık ki zorluk teşkil etmektedir.

Şu da bir günümüzün gerçeğidir ki her ne kadar geleneksel malvarlıklarına kıyasen karmaşık ve güç olsalar dahi dijital varlıklar geleneksel taşınır, taşınmaz, banka hesapları… vs gibi artık mirasın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Antalya BAM 6. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2020 tarihli 2020/1149 E. ve 2020/905 no’lu kararı da dijital malvarlıklarının miras sürecindeki önemini açıkça ortaya koymaktadır. İçtihat uyarınca murisin e-posta hesapları, sosyal medya hesapları ve dijital cüzdan hesapları gibi maddi değer taşıyan dijital malvarlıklarının Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesi uyarınca terekeye dâhil edilerek mirasçılara intikal etmesi gerektiği belirtilmiştir. Geleneksel finansal varlıkların tespiti günümüzde belirli yasal prosedürler çerçevesinde oldukça net bir şekilde yapılabilmektedir. Ancak dijital varlıkların tespiti için aynı kolaylık ne yazık ki söz konusu değildir. Örneğin; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) başvurarak murisin tüm banka hesaplarına ve fonlarına ulaşılması mümkün olduğu toplumca bilinmektedir. Ayrıca günümüzde veraset ilamı alındıktan sonra e-Devlet üzerinden sunulan “Mevduat/Katılım Fonu Hesabı Bulunan Banka Sorgulama” hizmeti sayesinde de murisin hangi bankada aktif bir mevduat veya katılım fonu hesapları olduğu bilgisine dahi hızlıca erişilebilmektedir. Bu tür dijital çözümler ise finansal varlıkların tespiti konusunda büyük kolaylık sağlarken benzer bir yapının dijital varlıklar için de geliştirilmesi gerektiği de şüphesizdir.

            Dijital varlıkların tıpkı geleneksel bankacılık ürünleri gibi yasal bir platform üzerinden sorgulanabilir olması hem mirasçılar hem adli merciler için büyük bir kolaylık sağlayabileceği gibi hukuki sürecin de daha şeffaf ve düzenli bir şekilde işlemesine olanak tanıyacaktır. Zira dijital malvarlıkların anonim ve sanal doğaları gereği fiziksel malvarlıklara kıyasen izlenmeleri ve tespitleri daha güç ve belirsiz olabilen malvarlığı niteliğindedirler. Mirasçılar;  takdir edersiniz ki murisin hangi kripto hizmet sağlayıcılarında (borsalarında), KYC (Know Your Customer) doğrulaması ile işlem gerçekleştirdiği hesaplarını bilmediklerinden dijital malvarlıklarını tespit etmekte zorluk yaşamaktadır. Bu nedenle ise çoğu zaman dijital malvarlıkları terekeye dahil bile edilememektedir.

Dijital malvarlıkların miras sürecine entegrasyonu ve tespiti konusundaki yaşanılan bu tür güçlükler için kapsamlı bir hukuki düzenleme ihtiyacı da bu bağlamda biz hukukçular için gün yüzüne çıkmaktadır. Bu tür güçlüklerin çözümü amacıyla ise kapsamlı bir mekanizmanın geliştirilmesi gerekmekte olduğunu düşünmekteyiz.Murise ait dijital malvarlıklarının kolay tespit edilmesi amacıyla Sermaye Piyasası Kurulunca lisansa sahip kripto hizmet sağlayıcılarında (borsalarda) murise ait kayıtlarının sorgulanabileceği bir sistemin oluşturulması işbu güçlüğün çözülmesinde önemli bir adım olacaktır. Böyle bir sistemin mevcut olması da dijital varlıkların şeffaf bir şekilde izlenmesini olanak sağlayarak hem mirasçılar hem adli merciler için gerekli bilgilerin erişilebilir olmasına olanak tanıyacağı aşikârdır. Her ne kadar sadece miras davalarından bahsetsek de bu konu aynı zamanda dijital malvarlığının tespiti açısından boşanma sürecindeki mal rejimi davalarında, icra takiplerinde veyahut ceza davalarında… vs hukuki belirsizliği ortadan kaldıracağı için hukuken büyük bir öneme sahip olacağını şimdiden düşünmekteyiz.

Önerilen Sistem Nasıl Çalışmalı?

Mirasçılar veya adli merciler, her bir kripto hizmet sağlayıcılarına (borsalara) tek tek başvurmak zorunda kalmadan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından denetlenen tıpkı BDDK’nin işleyişine benzer bir sistem ile murisin işlem gerçekleştirdiği tüm kripto hizmet sağlayıcıları (borsaları) verilerine hızla erişim sağlayabilecekleri sistem geliştirilmesi gerekmektedir. Bu sistem hem zaman kaybını ortadan kaldıracak olup hem de süreçleri daha verimli hale getirmeye elverişli olacaktır. Mirasçılar veya adli merciler, geliştirilen sistem sayesinde tespit ettikleri kripto hizmet sağlayıcıları (borsalar) ile iletişime geçerek murise ait fon detaylarına hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabileceklerdir.

Aksi takdirde dijital malvarlıklarının herhangi bir amaçla tespiti adeta çözümsüz ve zaman alıcı bir labirente dönüşecektir. Ancak böyle bir çözümle birlikte mirasçılar tek tek kripto hizmet sağlayıcılarına (borsalara) başvurmak zorunda kalmaksızın tek bir kanaldan süreci yöneterek terekenin tespitini hızlandıracak ve olası hak kayıplarının da önüne geçmiş olacaktır.

SPK Kontrolünde;

– Merkezi Veri Tabanı: SPK lisansı almış tüm kripto hizmet sağlayıcılarının( borsaların) bağlı olduğu merkezi bir veri tabanı oluşturulmalıdır.

– Otomatik Sorgulama: Mirasçılar veyahut mahkemeler ihtiyaç duyulduğunda tek bir başvuru ile bu veri tabanına erişim sağlamalıdır.

– KYC Verileri: Kripto hizmet sağlayıcıları (borsaları) KYC doğrulaması yapılmış hesapların bilgilerini düzenli olarak bu veri tabanına yüklemelidirler.

– Gizlilik ve Güvenlik: Veri tabanının güvenliği ve gizliliği de en üst düzeyde korunmalıdır.

Sonuç olarak; bu sistemin hayata geçebilmesi için öncelikle kapsamlı bir yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Ki dijital malvarlıkların hem miras süreçlerinde hem de başkaca sebeplerce tespit edilmesi hallerindeki yaşanan zorlukların ortadan kaldırması ve güvence altına alınması açısından bu yöndeki etkili hukuki önlemlerin alınması gerekmektedir. Ayrıca bu sistemin etkin bir şekilde işlemesi için kripto varlık hizmet sağlayıcılarının( borsaların) da gerekli altyapıyı sağlaması kritik öneme sahip olduğunu tekraren bildirmek isteriz. Aksi takdirde dijital varlıkların izlenebilirliği ve tespiti hukuki süreçlerde ciddi aksaklıklara yol açacaktır. Sıkça kullanılan merkeziyetsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılar(borsalar) için ise, murisin kullandığı e-posta adresleri, telefon numaraları ve kullanıcı adları üzerinden sorgulama yapılarak hukuki belirsizlikler ortadan kaldırılabilir niteliktedir. Bu süreç SPK’ce lisanslı merkezi kripto varlık hizmet sağlayıcılarında (borsalarında) olduğu kadar kolay olmasa da yine de imkansız değildir. Gerekli teknik altyapı ve doğru veri takibi ile merkeziyetsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılarında (borsalarında) da dijital malvarlıklarının tespiti mümkün kılınabilir ve böylece hem mirasçılar hem de adli merciler için bu alandaki belirsizlikler ortadan kaldırılabilecektir Hukuki belirsizliklerin ortadan kaldırılması suretiyle kripto endüstrisinde güvenli bir ortam yaratılabileceğini düşünmekteyiz.

 www.kriptohukukcu.com Kurucu Avukatı

       Av. Betül AKÇA

En Çok Okunanlar

İletişime Geçin